c.ronaldo
 
  Ana Sayfa
  erkeklerin hobisi
  en güzel anketler
  döviz
  g_a_l_a_t_a_s_a_r_a_y_
  Haberler
  oyunlar
  komikler
  kavak yelleri
  Top liste
  resimler
  bilmeceler
  EN GÜZEL ARABALAR
  Ziyaretşi defteri
  güzel kızlar
  şarkı sözleri
  Sayaç
  saklı sayfalar
  vatan sevgisi
  güllerimizin degeri
  linkler
  cennette kadın
  kevser havuzu
  huriler
  pusat
  amerikan güreşi
  hızlı ve öfkeli
  İletişim
  spor haberler
  oyun hileleri
  you tube arama motoru
  video uygulaması
  şarkılar
  bilinmiyor
  bloglar
  tv radyo
  sayacım
  digital saat
  tv radyo 2
  turkcell süper lig puan durumu
  maç sonuçları
  hava durumu
  videolar
  komik bir video
  videolar2
  sohbet odası
  tv
  spor haberi
  burçlar
  takvim
  google
  tsl gol krallığı
kevser havuzu
Kevser Havuzu

Havz büyük bir ikramdır. Allah Teâlâ bu ikramı peygamberimize tahsis etmiştir. Hadîsler havzııı vasfını belirtmiştir. Allah Teâlâ'dan ümidimiz dünyada havz hakkındaki bilgiyi, âhirette de onun tadını bize nasip etmesidir; zira havzumun sıfatlarından biri şudur: Havzdan içen bir kimse hiçbir zaman susamaz.

Enes (r.a) şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a) bir ara uyukladıktan sonra tebessüm ederek başını kaldırdı.
Ashâb
-Ey Allah'ın Rasûlü! Neden güldün? diye sordu.
Hz. Peygamber
-Bana şimdi bir ayet indi dedikten sonra Kevser sûresini okuyup şöyle dedi:
- Kevser'in ne olduğunu biliyor musunuz?
-Allah ve Rasülü daha iyi bilir.
- Kevser, bir nehirdir. Rabbim cennette onu bana va'detti. O nehrin üzerinde çok hayır vardır. Onun yanında bir havuz var. Kıyamet gününde ümmetim o havuzun başında toplanacaklar. O havuzun kapları gökteki yıldızlar kadardır.
(1)

Enes, Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet eder:
Cennette yürüdüğüm bir anda gözüme bir nehir ilişti. Nehrin iki kıyısına içi delikli inciden mâmûl kubbeler ser-pilmişti. Cebrail'e dedim ki:
- Ey Cebrâil bu nedir?
- Bu, rabbinin sana verdiği kevserdir. Melek elini havuzun altına vurdu. Çamurunun halis misk olduğunu gördüm.
(2)

Yine Enes, Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet eder:

Havzumun iki tarafının arasındaki mesafe, Medine ile San'a (veya Medine ile Amman) arasındaki mesafe kadardır. (3)

İbn Ömer Kevser Sûresi inince Hz. Peygamberin (s.a) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:

Kevser cennette bir nehirdir. İki tarafı altından yapılmıştır. Suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlı ve miskten daha güzel kokuludur. O su inci ve mercan kayaları üzerinde akar. (4)

Hz. Peygamberin âzadlısı Sevban b. Bücded, Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet eder:

Muhakkak ki benim havuzumun mesafesi Aden ile Belka arası kadardır. Havuzumun suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Havuzumun testileri gökteki yıldızlar kadardır. Kim ondan bir yudum içerse, artık ebediyyen susamaz. Havza ilk varan muhacirlerin fakirleridir. (5)
Bunun üzerine Hz. Ömer sordu:
- Ey Allah'ın Rasûlü! Onlar kimlerdir!
- Başları (yoksulluktan ötürü) tozlu toprakla elbiseleri pejmürde, nimetler içerisinde olan kadınlarla evlenmeyen ve kendilerine baş olma kapıları açılmayan kimselerdir.

Bu hadîsi işitince Ömer b. Abdülazîz şunları söyledi: 'Yemin ederim, ben nimetler içerisinde beslenen kadınlarla evlendim. Abdülmelik'in kızı Fâtıma ile evlendim. Bana riyaset kapıları açıldı, (Öyleyse ben o havuza ilk varanlardan olamam). Ancak rabbim bana rahmet ederse o başka! Bundan sonra başım kirlenmedikçe ona yağ sürmem. Elbisem kirlenmedikçe yıkamam.

Ebû Zer diyor ki:
-Hz. Peygambere 'Havuzun kabı nedir diye sordum, dedi ki:
-Muhammed'in nefsini kudret elinde tutana yemin olsun! Havzun kapları, bulutsuz ve kapkaranlık gecede parlayan gökteki yıldızların sayısından daha fazladır. O havuzdan içen bir kimse, ebediyyen susamaz. Havuzun üzerinde son bulan, cennetten oraya iki musluk akar. Havuzun eni, uzunluğu gibidir. Amman ile ile arasındaki mesafe kadardır. Suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır.
(6)

Semûre, Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet eder:
Her peygamberin bir havuzu vardır. Her peygamber havuzuna gelen insanların fazlalığıyla iftihar eder. Ben, benim havuzumun onların en kalabalığı olmasını umuyorum.
(7)

İşte bu, Hz. Peygamber'in ümididir. Her kul havuza gidenlerin arasında olacağını ümit etmelidir. Mağrur olup da ümit etmesin. Çünkü hasadı uman, tohumu eker, yeri temizler, sular, sonra oturup Allah'tan ekini bitirmesini, kasırganın, dolunun ekine dokunmamasını niyaz eder. Nadas etmeyi veya tarlayı temizleyip sulamayı terkedip de Allah'tan ekin ve meyve bitirmesini uman bir kimseye gelince, bu kimse aldanmış ve kuruntuya kapılmış bir kimsedir. Bu kimse, Allah'ın fazlını ümit edenlerden değildir. İşte halkın çoğunun ümidi böyledir. Bu, ahmakların aldanışıdır. Aldanmak ve gafletten Allah'a sığınıyoruz; zira tedbir almadan Allah'ın fazlına aldanmak, dünya ile aldanmaktan daha tehlikelidir.

Ey insanlar! Allah'ın va'di gerçektir; sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (şeytan) Allah ile sizi aldatmasın!
(Fâtır/5)

Kaynak: İhya-ı Ulumiddin, İmam-ı Gazali, 4.Cilt1


1) Müslim

2) Tirmizî, (hasen olarak)
3) Müslim
4) Tirmizî, (hasen sahih olarak)
5) Tirmizî, (garîb olarak). Belka Şam diyarında bir beldenin adıdır.
6) Müslim
7) Tirmizî, (garîb olarak)
 
 
   
Bugün 4746 ziyaretçi (12618 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol